TARİHE TÜRK KILICIYLA YAZILAN DESTAN:BUDİN SAVUNMASI
Budin yani bu gün bilinen adıyla Budapeşte Osmanlıların Orta Avrupadaki en önemli dayanak noktasıdır Viyana bozgunundan sonra Avusturya orduları hızla ilerlemiş Budin yolundaki kaleler elimizden çıkmış Avusturyalılar Budine göz dikmişti.Budinde kırbin Türk vardı,düşman ikiyüz binden fazla idi.Kuşatma 1684 yılı temmuzunun 4.günü başladı.Düşman 6 balyemez 6 havan topuyla kalenin kritik bir noktası olan kale varoşunu dövmeye başladı.Bir süre sonra bu noktada zayıf olan tahkimat çöktü duvarda gedikler açıldı.Şimdi açılan her gedik ağzında bir küme Türkün palası parlıyordu ve düşman güllelerini bu palalar karşılıyordu.
Avusturyalılar ilk hücumlarını bu gediklere yaptılar tam 2 gün 2 gece süren bu Avusturya hücumu sonuçsuz kaldı Türkler tek bir gediği dahi terketmemiş ve düşmandan on kişi öldürmedikçe bir şehit vermemişlerdi.
Bu hücumun sonrasında Türkler yuvasına ateş verilen kurt saldırır diyerek kaleden dışarıya bir hücum başlattılar Budini savunan komutan yiğit bir Türk olan Kara Mehmet Paşa da bu hücuma bizzat iştirak etti.Viyana önünde,Estergonda,Visgradda,Vaçta öz Türk bileğinin ne olduğunu anlayamamış olan Nemseliler,öldürücü bir top ateşini çiğneyerek,metrisleri merdiven basamağı aşar gibi geçerek saldırıya kalkan bu bir avuç serdengeçtinin yürüyüşünde, gürleyişinde ve kelle düşürüşünde bilgisizliklerini gidermek fırsatı bulmuşlardı.Türk nedir ve bir Türk ne yapar bunu ancak şimdi hakkı ile anlıyorlardı. Bu hücum Budin kuşatması tarihinde şanlı bir sahife olup kaldı. Beşyüz Türk üç binden fazla düşman tepelemiş,bir kaç top çivilemiş, metrislerin altını üstüne getirmiş ve gün batarken şarkı söyleyerek yine gediklerin başına dönmüştü.Kara Mehmet Paşa ise en ünlü babayiğitleri imrendirecek kahramanlıklar gösterip düşmana kan kusturmuştu.Bu savaşta Kara Mehmet Paşayı Silahtar Tarihi şu satırlarla anar:''Muhasaranın üçüncü günü guzati mansure kızışıp varoştan çıkıp dalkılıç velibey metrisine varınca seğirtip düşman metrislerini bastılar.İki adet topu çivileyip üç binden mütecaviz kafiri endahtel vadil siccin eylediler.Hatta binefsihi Vezir Kara Mehmet Paşa celadet gösterip onbeş nefer kafiri zurumendi kendi eliyle katleyledi.''
DÜŞMAN YARDIM ALIYOR!
İşte bu sırada Avusturya Kumandanı Dük dö Lorren büyük ölçüde yardım aldı ve dini ayinler parlak nutuklar bol bahşişlerle askeri şevke getirerek uğursuz saldırısını tazeledi.Fakat ruh ve bilek gücüne değil top ateşine güveniyorlar güzel Budinin bu varoşuna günde ikinbin beşyüz gülle ve bin kumbara atıyorlardı.Bu müthiş bombardıman Türkleri çok bunaltmıştı ama boğaz boğaza bir savaş daha yapmadan varoşu terk etmeye yanaşmıyorlardı.Kırk bin askerle yeni bir hücum yaptı Avusturyalılar.Türkler de varoşluktan çıkıp şehit kanıyla yoğrulmuş bir kabristan halini alan dış mahalleleri vermemek için uzun bir gün didindi bir kaç yüz şehit daha verip bir kaç bin düşmanı daha öldürdü,sonunda iç kaleye çekildi.Yıllardan beri yapılan mescitler,evler artık yanıyor ve varoşu müdafaa uğrunda ölen şehitlerin ruhları kızıl alevlere bürünerek göklere uçuyordu.
İç kaleyi de düşürmek isteyen düşman bombardımana hız verdi Günler böyle geçerken uğursuz bir kaza Budin dilaverlerini yasa düşürdü.Yiğit Vezir Kara Mehmet Paşa yaralandı bir taraftan yarasını sardırıp diğer taraftan da askerini yönetirken ikiyüz seksen okka ağırlığındaki Nemse kumbarası kılığında dolaşan ölüm O'nun tabyadan uzaklaşıp bir kemer altına uzandığını görünce korkunç bir savletle koşa koşa geldi kemeri delerek yaralı kumandanı kucaklamaya savaştı infilak tam yaralının önünde meydana gelmiş ve Kara Mehmet Paşanın belden aşağı tarafı parçalanarak uçup gitmişti.
Bu haldeyken bile yarım saat kadar yaşamış savunma için gerekli gördüğü tedbirleri komutanlarına bildirmiş ve ardından tatlı tatlı uykuya dalan bir adam gibi ölmüştü.Çünkü vatana borcunu ödemişti ve vatan yolunda öldüğü için dünyadan sevinerek ayrılıyordu.
Günler böyle kanla ve kahramanlıkla yoğrulmuş olarak geçiyor kale bedeninde açılan her gediği ikibinden fazla Avusturyalının kellesi kapatıyordu.Dük dö Lorren kuşatmada sebat etmenin çok ağır bir bozguna sebebiyet vereceğini ve sırasında yapılacak bir Türk hücumuyla bütün ordunun kılıçtan geçeceğini hesapladı.Tam yüzonüç gün süren bu kanlı maceradan vazgeçmeyi zorunlu buldu ve fırtınalı yağmurlu bir gecede Türklerin yaptığı bir baskın sonucunda çekilmek emrini verdi.
Bir yıl önce bütün Avrupanın el birliğiyle yaptığı baskı önünde Kara Mustafa Paşa ordusu Viyana kuşatmasını bırakıp çekilmişti.Şimdi bütün Avrupanın yine elbirliğiyle hazırlayıp Budine yolladığı bu muhteşem ordu,bir avuç Türkün zoru önünde yenik ve perişan geri çekiliyordu. Görünüşte yenilen bir orduydu fakat gerçekte bütün Avrupa bir kez daha Türk gücüne yenilmiş bulunuyordu.
Melek İbrahim Paşa kazanılan büyük zaferin bilançosunu serdara bildirirken şu rakamları yazıyordu:
Dük dö Lorren komutasında kuşatmaya gelen ordu 250.000
Prens Maksimilyenin getirdiği ordu 30.000
Hemen her gün bu orduya katılan gönüllülerin sayısı 70.000
bu 350.000 kişilik ordudan Budin önünde 113 günde can veren Düşman sayısı 240.000
Bu büyük zaferin bir yıl sonrasında Budin bir kere daha kuşatılmış fakat daha bir önceki kuşatmanın yaralarını saramamış ve beceriksiz komutanların elinde olan Budin düşmüş kentteki Türkler insafsızca katledilmiş Avusturyalılar işe yarar gördüklerini esir olarak yollara vurmuş kalanlar insafsızca ve hayvanca katliamlarla yok edilmiştir.
Kürşad Altuğ Eyüpoğlu 19.09.2007 saat:22.59
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder